Doğu Anadolu Kırmızısı Sığır Irkı - Dağların İncisi
Karlı dağlarlarımızı süsleyen bu mübarek sığır ırkımız dünya sığırları arasında bir hazine ,bir efsanedir.Bu sığır ırkımızın 10 bin yıldan daha fazla tarihi geçmişi olan büyük Türk Milletini etiyle,sütüyle beslemiştir.Kahraman Türk Ordusunun ağır yüklerini,cephanelerini taşımış ve savaş meydanlarında Türk askeri mehmetcikle beraber vurulup kara toprağa düşmüş şehit olmuştur.Türk çiftcisinin,Türk köylüsünün eli kolu olmuştur.Türk çiftcisinin tarlasında kara sabanına koşum öküzü olmuş,kağnısına koşum hayvanı olmuştur.Türk çiftcisiyle beraber tarlalalarda döven cekmiş,Türk köylüsüne tahıl hasat etmiş,Türk Milletine buğday,arpa vermiş ve milletimizin karnını doyurmuştur. Türk çiftcisinin arkadaşı ve can dostu olmuştur.Dağlarımızı ve yaylalarımızı o mübarek gür böğürme sesleriyle inletmiştir.Çan sesleriyle ıssız dağlarımızı yankılandırmıştır.Tüm vatan topraklarımızı buzağı ve ineklerimizi güden asil vatan evlatları olan çobanlarımızın kaval sesleri senfoni olmuştur.
Doğu Anadolu Kırmızısı (DAK) Sığır Irkı Doğu Anadolu Kırmızısı (DAK), Türkiye’nin Doğu Anadolu Bölgesi'ne özgü yerli bir sığır ırkıdır. Zorlu iklim ve coğrafi koşullara uyum sağlamış bu ırk, dayanıklılığı ve adaptasyon yeteneğiyle bilinir.
Doğu anadolu kırmızı çok uzun ömürlüdür.35 yaşına kadar yaşayabilir.Doğu anadolu kırmızısı inek inek 35 yıllık hayatı boyunca 32-33 yavru verir.Hersene mutlaka bir yavru verir.Ecnebi sığır ırkları,simental,holstein,montofon ,angus,jersey,limusin,şarole,belcika mavisi,hereford,danimarka kırmızısı,isveç kırmızısı ineklerinde ömür çok kısadır.3-5 doğum yapan bu avrupa inekleri sakatlanıp kesime gitmektedir.
Genel Özellikleri Menşei: Türkiye (Doğu Anadolu Bölgesi) Renk: Açık kahverengiden koyu kırmızıya değişen tonlarda kırmızı
Vücut Yapısı: Orta büyüklükte, güçlü ve kaslı bir yapı
Ağırlık: Erkekler: 400-600 kg
Dişiler: 300-450 kg
Süt Verimi: Düşük ila orta seviyede (yıllık ortalama 1000-1500 litre)
Et Verimi: Orta seviyede, karkas randımanı yaklaşık %50 civarında
İklime Uyum: Sert kış şartlarına ve kıt beslenme koşullarına dayanıklıdır
Beslenme: Çayır, mera ve düşük kaliteli kaba yemleri değerlendirme yeteneği yüksektir Avantajları Zorlu arazi ve iklim koşullarına dayanıklıdır. Hastalıklara karşı dirençlidir. Uzun ömürlü ve sağlam bir yapıya sahiptir. Yerel üreticiler için düşük bakım maliyetlidir. Kullanım Alanları Doğu Anadolu Kırmızısı, genellikle çift amaçlı ,hem et hem de süt verimi için beslenmektedir.Bölgedeki küçük ölçekli aile işletmelerinde yaygın olarak beslenmektedir. Bu ırk, genetik çeşitliliğin korunması açısından önemlidir ve yerli hayvan ırklarının desteklenmesi kapsamında çeşitli ıslah projeleriyle korunmaktadır.
Büyük önderimiz Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ün 1938 de vefatının hemen sonrasında o zamanın Türkiye Cumhuriyetini başında olanlar Gazinin vefatını fırsat bilip denize döktüğümüz ülkemizden söküp attığımız batı emperyalizmini temsil eden İngiliz sömürgecilerle ve diğer batılı emperyalist ülkelerle kolkola girmişler gidip Türk Milletinin aleyhine gizli anlaşmalar yapmışlardır.Sanki dedelerimiz Atatürkün aslanları boşa savaşmışlar batılı sömürgeci haydutlarla.
17 Eylül 1950 yılında o zamanın yöneticileri Türk askerini amerikan askerine kalkan olsun diye Koreye cepheye sürmüşlerdir.Toplam 21 bin 212 askerimizi Koreye gönderdiler.Korede 900 kahraman Türk askeri şehit olmuş,kara toprağa düşmüştür .2147 mehmetcik yaralandı gazi oldu mehmetciğimizi şehit ettirenler o günkü siyasilerdir..
Daha da ileri gidip 18 mart 1952 yılında bağımsız ve özgür Türk Milletini Natoya sokmuşlardır.Amerikalı haydutlar tarafından Türk Vatanı resmen bir daha işgal edilmiştir.
İşte tam bunu özetlemektedir rahmetli büyük üstat yazar Nazım Hikmet.
Şehitler,Kuvayi Milliye şehitleri mezardan çıkmanın vaktidir
Şehitler,Kuvayi Milliye şehitleri,Sakaryada,İnönüde Afyondakiler Dumlupınardakiler de elbet
ve de Aydında,Antepde vurulup düşenler,
Siz toprak altında ulu köklerimizsiniz
Yatarsınız al kanlar içinde.
Şehitler,Kuvayi Milliye şehitleri,
Siz toprak altında derin uykudayken
Düşmanı çağırdılar,satıldık,uyanın
Biz toprak üstünde derin uykulardayız, kalkıp uyandırın bizi
Şehitler,Kuvayi Milliye şehitleri mezardan çıkmanın vaktidir.
1959 Nazıp Hikmet şair, büyük Kuvayi Milliyeci nur içinde yatsın.
1950 yılında yenidenTürk Yurduna haclı seferi başlatımıştır batılı emperyalist ülkeler.Bu sefer kılık değiştirmişler sureti haktan gözüküp ülkemize kurtarıcı olarak gelmişlerdir.O gününün idaricileri bu büyük ihaneti Türk milletinin gözünden kacırıp, bu hainliği Türk Milletinden gizlemeye çalışmakla meşgullerdi.
Bu gün ne çekiyorsak o günün siyasilerinin düşmanı ülkemize geri çağırmalarındandır.
Bunları siz kıymetli okuyucularıma niçin açıkladım
Geçmişi bilmeden bu gün başımıza açılan tarım ve hayvancılıkla ilgili 75 yıllık ihaneti ve kazığı anlayamayız.
1950 yılından ihtibaren Türk Vatanında bir hain proje yürürlüğe konmuştur.Türk Milletini aç sefil ve gıdasız bırakmak için,yerli hayvan ırklarımıza ve bilhassa yerli milli hazine değerindeki sığır ırklarımıza karşı amansız,acımasız bır haçlı saldırısı başlatmışlardır.Türk çiftcisine, Türk köylüsüne kuyruklu sinsi bir yalan söylemişlerdir.Hain planlarını perdelemek ve süslü göstermek için Türk çiftcisine şunu söylemişlerdir.Sizin inekleriniz gıcık sığırdır,piç sığırdır.Bunlardan bir şey olmaz.Biz size Avrupa ineklerini,holstein,simenta,montofon,jersey beslemeyi tavsiye ediyoruz.Eğer Avrupa ırkı inekleri beslerseniz çok para kazanırsınız, kısa sürede hayvancılıktan zengin olaçaksınız.Yabancı ırk sığırlar yüksek verimlidir,sizin inekleriniz verimsiz diyerek Türk köylüsüne,Türk çiftcisini kandırırlar.Türk köylüsüne deli gömleği giydirmişlerdir.
Yerli paha biçilemiyen güzide hazine değerindeki yerli sığırlarımızı yok edip ecnebi sığırlarına,holstein,simental,montofon,jersey ve diğerlerine dönüştürmek için var güçleriyle vahşi amansız bir melezleme yöntemini çiftcilerimize dikte etmişlerdir.Hızla bu hain melezleme imha projesini zaman geçirmeden uygulamaya sokmuşlardır.Yerli hazine değerindeki bu mübarek sığırlarımız avrupalının uğursuz holstein,simental,montofon,jersey vb sığırlarına dönüştürülmeye başlanmıştır.
O yıllarda Çukurovada başka hayvancılıkla ilgili ilginç bir gelişme olur.Yeni kurulan İsrail Devleti Tarım Bakanlığı yetkileleri bizim efsane sığır ırkımız güney anadolu kırmızısı damızlık sığırlarından temin edip İsraile götürmek için Adanaya gelirler.Önceki yıllarda Avrupadan ve diğer bir çok yerden israile bir çok damızlık inek ırkı getirirler.Ama hiç biri yaşamaz İsraile uyum sağlamaz.İsrailli uzmanlar bu sorunu çözmek için fiikir teatisi yapmaktadırlar.Sonra sorunlarını çözecek sığır ırkının Adanada güney anadolu kırmızısı sığırı olacağını anlarlar.Doğru Adanaya gelirler.Adanadaki hayvancılık yapan yörüklerle temas kurarlar.İyi fiyata güney anadolu kırmızısı ineklerinden çok sayıda satın almak istediklerini söylerler.Güney anadolu kırmısı inek yetiştiriciliği yapan yörükler kendi aralarında bir toplantı yaparlar.Bu kahraman Türk köylüleri daha 30 yıl önce Adanada,Çukurovada işgalçi,katliamcı fransız,ermeni haydutlarla gögüs gögüse vuruşmuş,Atatürkün şanlı askeriydiler her biri.Vatan savunması yapmış cangeverlerdi.Hayat felsefeleri önce vatan olan bu yörükler İsraillilerin teklifini reddederler şöyle derler.Gavura damızlık vermek uğursuzluk getirir derler.Yahudileri,israilli heyeti Adanadan kovarlar.
Mersinde tekrar bir araya gelen israilli heyet bir fikir geliştirirler.Adanaya tekrar dönerler yörüklerle tekrar temas kurarlar.Yörükler yahudi heyete derler ki biz size inek vermeyeceğimizi söylemedik mi,sizi kovmadık mı niçin geri gelniniz derler.Yahudi heyet derki biz bu ineklerin kanından serum yapacağız Korede yaralı Türk askeri için derler.Yörükler derki gidin başka ineklerden serum yapın derler.İsrailli heyet derki Türk Askerine yapacağımız serum sadece sizin ineklerinizin kanından oluyor sadece,onun için güney anadolu kırmızısı ineklerinizden almak mecburiyetindeyiz,Asker Türk Askeri derler.Bu şekilde Türk Askeri yalanıyla milli duyguları kullanarak kahraman yörüklerin direncini kırıp Çukurovadan 10 binlerce en seçmece en üstün özellikteki güney anadolu kırmızısı ineklerimizi İsraile götürürler.İsrailde hemen üretime geçerler.Güney anadolu kırmısıyla ilgili tüm ıslah ve seleksiyon çalışmaları yaparlar.Bizim sıcak iklime ve Ortadoğunun hayvansal hastalıklarına son derece dayanıklı bu efsane ineklerimizin genetik alt yapısını kullanarak,dayanıklı ve dünyanın en sütcü verim değerlerine sahip israil holsteinini geliştirirler..Bizim güney anadolu kırmızısı ineklerimizle İsrailli uzmanlar aşamadıkları büyüp sorunu cözmüş olurlar.Bunlar tarihi gerceklerdir.
Burda vurgulamak istiyorum gafletle İsraile verdiğimiz o efsane günlük 55 litreye kadar süt veren güney anadolu kırmızısı GAK ineklerimiz bir şekilde İsrailden tekrar alıp Türkiyeye getirmenin yollarını mutlaka bulmalıyız.Şunuda vurgulamadan gecemeyeceğim, uğruna melezleyerek yok oluşun eşiğine getirdiğimiz GAK güney anadolu kırmısı ineklerimiz,Adanada normal bakımla 55 litre süt verdiği ispatlı bir gercektir.Daha Adanada,Çukurava Bölgesinde bu rakama ulaşan ve bu rakamı geçen hiç bir holstein inek çıkmamıştır.Ecnebi sığır şarlatanlarınnın yüzlerine bu gerceği bir kırbaç gibi vuruyoruz.Yüreğiniz yetiyorsa lütfen bir cevap verin.Büyük Türk Milletinden özür dileme erdemine de sahip değilsiniz.Türk Milleti,siz yalancıları hiç bir zaman affetmeyecektir.Tarih sizi Türk Milletine yaptığınız bu alcaklığı yazacak ve tarihe isimleriniz bir kara leke olarak yazılacaktır.
Eğer bu ata yadigarı değerine paha biçilemiyen güney anadolu kırmızı GAK sığırlarımızın spermalarını İsrail üretiyorsa ülkemize mutlaka getirip geriye kalan GAK ineklerimizi suni tohumlama yapmalıyız.Sahip olduğumuz zenginliğimizi kaybetmeden değerini bilmeyi millet olarak bir türlü öğrenemedik.Osmanlı ekonomisini ayakta tutan tiftik keçimizi de aynı gafletle ingiliz sömürgecilere Balta Limanı anlaşmasıyla 16 Ağustos 1838 yılında Sultan 2. Mahmut tarafından verildi.Sonuçta ingilize elimizle verdiğimiz 12 damızlık tiftik keçisini,ingilizler 20 yılda çoğaltıp karşımıza dikildiler.Sanayileşmiş ingiliz dokuma sanayisiyle baş edemeyen 100 binlerce el dokuma tezgahı işleten sahipsiz Türk dokuma atölyeleri kitlesel olarak iflas edip kapılarına kilit vurulmuştur.
Büyük şairimiz Mehmet Akif Ersoy,büyük üstad,Kıssadan Hisse şirinde bu duruma ışık tutan mısralarında şöyle demektedir.
Geçmişten adam hisse kaparmış
Ne masal şey
Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi,
Tarihi tekerrür diye tarif ediyorlar.
Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi
Diyor istiklal şairimiz nur içinde yatsın sonsuza dek.
Tarih değil,hatalar tekerrür eder.
Ülke genelinde milli ırklarımızı dönüştürme ihanet projesi hızla ilerler.Emperyalizmin içimizdeki devşirdikleri hain güruh tarafından yorulmadan usanmadan Türk çiftcisine bu vahşi melezleme her türlü taktik ve psikolojik operasyonlarda devreye sokularak büyük ilerleme sağlarlar.Hedefleri son milli sığırımıza kadar hepsini melezleyipı dönüştürüp yok etmektir.
1980 yılına kadar bir şekilde ayakta kalmayı başarmış Türk hayvancılığına O yılların yöneticisi Turgut Özal ölümcül ithalat balyozu indirmiştir,Sersemleyen Türk köylüsüne,Türk hayvan yetiştiricisine son darbeyi Tansu Çiller,hayvancılıkta ithalatı başlatarak Türkiyeye Avrupalının uğursuz ineklerini doldurarak vurmuştur.Tansu Çiller hükümetinin Türk köylüsüne asıl vurduğu ölümcül darbe, yıllarca Türk hayvancısını ve Türk köylüsünü ayakta tutan Devlete ait SEK kurumunu özelleştirerek vurmuştur.SEK köylüden süt alımı yapardı,Süt üretiçisini kimseye ezdirmezdi.Süt piyasasına müdahale ederdi.Tansu Çiller köylünün sığındığı güvenli limanı dağıtarak çiftcinin idam fermanını imzalamıştır. Süt üreticisi sahipsiz bırakılmıştır.Süt sanayicisi Türk köylüsününü,Türk süt üreticisini o günden bu yana acımasızca ezmeye devam etmektedir.Süt üreticisine Devletimiz süt üreticisini, tekrar koruyup kollamalıdır.Doymak bilmeyen acımasız kapitalist aç gözlülere karşı Devletimiz köylünün yanında yer almalıdır.Sosyal devlet olmanın gereği budur.Vijdansız süt alıcılarının,köylünün sütüne çökmesin Tarım Bakanlığımız kesinlikle izin vermemelidir.İvedikle Devletimiz süt üreticisine sahip çıkmalıdır.
1980 yılına kadar dünyaya 100 binlerce ton et satan Türkiyemiz artık dünyaya et ve canlı hayvan satamaz hale gelmiştir.İlerliyen yıllarda Türk çiftcisi kitlesel olarak hayvancılıkdan iflas etmiştir.Köyler boşalmaya başlamıştır.Köylerde yetiştirdiği hayvanlarıyla,topraklarıyla ağa olan,yokluk bilmeyen köylülerimiz hayvanlarını ve topraklarını satmak zorunda kalmış iflas bayrağını çekmiştir.Kitlesel olarak köylerden ayrılıp şehirlerin yolunu tutmuşlardır.Köylerde kendi başına ağa olan,fakirlik nedir bilmeyen bu bahtsız köylülerimiz şehirlerde maraba durumuna düşmüşlerdir.
Şanslı olanlar şehirlerderde ruhsuz apartmanlarda kapıcı olmuşlardır.Diğer köylülerimiz tablacı olmuşlar,bir kısmıda hiç iş bulamamış şehirlerin acımasız şarkları arasında ezilip heba olup gitmişlerdir.Hain bu milli sığırlarımızı hedef alan ihanet projesiyle çiftcilerimiz köyünden,toprağından,hayvanından koparılmıştır.Köylülerimiz dram üstüne dram yaşamışlardır.
iki binlere gelindiğinde ana hatlarıyla tüm milli sığır ırklarımız ecnebi sığır ırklarına dönüştürülmüştür.2025 yılına geldiğimizde sinsi hain proje tam anlamıyla başarıya ve hedefine ulaşmıştır.75 yıldır 1950 yılından bu yana devam ettirilen bu yalana inanan çiftcilerimiz kitlesel olarak iflas ettirilmiştir.Köyler ana hatlarıyla boşaltılmıştır.Türk köylüsü bu ecnebi inekleri yüzünden iflas etmiştir.
Türk köylüsü ve Türk hayvan yetiştiricisi nakavant olmuş,tuş olmuş, yere serilmiştir.Türk Milleti gıdasız bırakılmıştır.85 milyonluk büyük Türk Milleti et yiyemez,et alamaz duruma düşürülmüştür.Milyonlarca körpe,sabi Türk çocuğu et yiyemeden büyümektedir.En kıymetli hayvansal protein kaynağı olan et yiyemeden büyüyen Türk çocuklarının zeka gelişiminden,bedensel ve zihinsel gelişiminden ben bir veteriner hekim olarak büyük bir endişe ve kaygı içerisindeyim.
10 bin yıldan daha fazla geçmişi ve tarihi olan büyük Türk Milleti tarihin derinliğinden beri dünyanın en çok et tüketen milletidir.Bizim akıncılarımız Türk savaş tarihi boyunca heybelerindeki azıklarında devamlı olarak kavurma bulundururlardı.Düşman saflarına saldırmadan önce azıklarındaki kavurmadan yerler güçlenip öyle hücuma gecerlerdi.Yine göcebe yörüklerimiz yaylara giderken bile yollarda molalarda kavurma yiyip yollarına öyle devam ederlerdi.Türk insanın sofrasında et eksik olmazdı.Ne zaman ki Türk milli sığır ırklarımıza amansız yok etme hain plan devreye sokulana kadar bu hep böyleydi Türk Milleti dünyanın en çok et tüketen milletiydi.
Nerden nereye geldik.
Bu ihanet ve yıkım projesının farkına varan Tarım Bakanlığımıza bağlı TAGEM kuruluşumuz geriye kalan son 7 milli sığır ırkımızı,boz ırk,yerli kara,güney sarısı,güney anadolu kırmızısı,doğu anadolu kırmızısı ve zavot sığırı ve karacabey montofonunu koruma altına almıştır.Haclı saldırısını göğüslemiş Türk Milleti adına karşı saldırıya geçip , Kuvayi Milliye hareketi başlatan TAGEM kuruluşumuzu kutluyoruz.Yerli milli sığır ırklarımızla ve diğer hayvan ırklarımızın korunması konusunda biz Torunoğlu Tohumculuk,Tarım ve Hayvancılığı Geliştirme Derneği olarak TAGEM kuruluşumuza ve çiftcilerimize her türlü desteği sağlamaya hazırız.Bu yerli sığırlarımızı yeniden diriltme projesi Türk Milleti için bir ölüm kalım meselesidir.Ya yerli ata yadigarı hazine değerindeki sığırlarımızı yeniden çoğaltıp Anadolu Dağları ve meralarımızla buluşturacağız , sonsuza kadar hayvan ve hayvansal gıdalarda kendi kendine yeten başı dik tam bağımsız bir ulus olarak sonsuza dek yaşayacağız ya da vahşi batının , batı emperyalizminin sömürgesi olacağız.
Asıl uzun vadede bizi kendi ayaklarımızın üstünde durmamızı sağlayacak ve sonsuza kadar tam bağımsız Türkiye’mizi var etmemiz için, kendi kendine hayvancılıkta ve hayvansal ürünlerde kendine yeten bir noktada olabilmeyi hedeflemek mecburiyetindeyiz.
Bunun için 7 ayrı ata yadigarı,efsane,hazine değerindeki ( güney sarısı,güney anadolu kırmızısı,zavot sığırı,doğu anadolu kırmızısı, yerli kara,bozırk ve karacabey montofonu “karacabey esmeri” sığır ırklarımızı yeniden diriltip , Anadolu dağlarıyla , Anadolu meralarıyla hızla kucaklaştırmalıyız.Dağlarımız bizim bu mübarek sığırlarımızın böğürme ve çan sesleriyle yankılanmalıdır.Bir yörük Türk çocuğu olarak küçüklügü dağlarda hayvan otlatarak hayvan güderek geçmiş,bir veteriner hekim olarak o günün gelmesi Türk köylüsünün ve benim bayramımdır.
75 yıllık ecnebi,avrupa sığır ırkı dayatması çökmüştür.Türk çiftcisini asıl hayvancılıktan zarar ettiren,iflas ettiren sebeb bu avrupa sığır ırkı ineklerdir. 75 yıllık kandırmaca ve hain proje çökmüştür.Artık Türk Köylüsünü ve Büyük Türk Milletini bir daha kandıramıyacaksınız.Buna asla izin vermeyeceğiz.Bu ihanetin karşına dikilip kale olacağız.Artık bu böyle biline,bunu tüm Türk Milletine burdan ilan ediyoruz.
1.Ecnebi sığır ırklarını "angus , holstein , simental , montofon , jersey , belçika mavizisi , limuzin , hereford"u verimli hale getirmenin tek yolu,bu uğursuz,dayanıksız,çiftçilerimizi iflas ettiren yabancı ırk sığırları,Anaborapi Piemontese boğa sperması ile tohumlayarak dayanıklı ve dünyanın en çok et veren sığır ırkına Anaborapi Piemontese sığır ırkına çevirmeden başka çaremiz yoktur.
2.Milli çözüm ise,75 yıllık milli sığırlarımızı melezleyerek yok etme ihanet projesine karşı koymak ve işi tersine cevirmektir.Ata yadigarı yerli "Güney Anadolu Kırmızısı , Doğu Anadolu Kırmızısı , Güney Sarısı , Zavot Sığırı , Yerli Kara , Boz Irk , Karacabey Montofonu" spermalarını Devletimizin Lalahan Hayvancılık Araştırma Enstitüsünde acilen üretip tersine melezleme yaparak dayanıksız verimsiz ecnebi sığırlarını "angus , holstein , simental , montofon , jersey , belçika mavizisi , limuzin , hereford"inekleri melezleme yaparak, bizim ata yadigarı sığırlarımıza geri çevirmek zorundayız.Türk hayvancılığının kutuluşu için bunu başlatıp başarmak zorundayız.
Zaten daha önce bu sığırların atasıbizim yerli milli sığırlarımızdı.Her şey bir şekilde aslına rucu eder.Bizimde sunduğumuz proje bu.Geçmişte bu sığırlar bizim yerli milli sığırlarımızdı.Hain melezleme,ihanet haclı saldırısıyla bizim mübarek sığırlarımız avrupalının uğursuz hayvanlarına,hileyle,ihanetle,kandırmacayla dönüştürüldü.Biz eski efsane 35 yıl ömrü olan,35 yılda 33 yavru veren,hastalık nedir bilmeyen o tunc gibi sağlam ineklerimizi geri istiyoruz.Türk Milletinine bu kötülüğü yapanlar eğer hayatta iseler bunların vatana ihanetten yargılanmasını istemek Türk çiftcisinin ve Büyük Türk Milletinin en tabi hakkıdır.Bu hain projeyi 1950 li yıllarda başlatanlar,Türk milli ırklarına saldıranlardan ölmüş olanlarda gıyablarında yargılanıp mahkum edilmelidirler.İsimleri tarihe,vatana ihanet sucundan kara bir leke olarak kaydedilecektir. Hayvancılığı için tek kurtuluş yolu budur.
Bu gerçeği artık Tarım Bakanlığımız ,üniversitelerimiz , tüm veteriner hekim arkadaşlarımız,tüm zooteknistler ve tüm çiftçiler bunu anlamalı ve gereğini yapmalıdır.75 yıllık ecnebi sığır projesi çökmüştür Türk çiftçisini hayvancılıktan iflas ettiren asıl sebep bu ecnebi sığırlarıdır.Bu saatten sonra ne angus ne de diğer uğursuz avrupa sığırlarının ismini , lafını , projesini kimse ağzına almaya hakkı yoktur.Herkes sussun,bu ülkede konuşacak tek kuruluş vardır oda TAGEM'dir.Özel sektörden Torunoğlu Tohumculuk,Tarım ve Hayvancılığı Geliştirme Derneği Veteriner Hekim Cengiz Torun olarak bu projeyi gündemde tutmaya veTAGEM kuruluşumuzu desteklemeye var gücümüzle devam edeceğiz.
Tüm çiftcilerimizi ve büyük Türk Milletini bu projeye sahip çıkmaya ve TAGEM kuruluşumuzun milli hayvan ırklarını koruma ve diriltme mücadelesine destek olmaya çağırıyorum.
Saygılarımla
Tarım Ve Hayvancılığı Geliştirme Dernek Başkanı
Adana Veteriner Hekimler Odası Eski Başkanı
Veteriner Hekim Cengiz Torun
0532 266 40 41
16.03.2025