Güney Sarısı Sığır Irkı - Toros Kaplanı

Türkiye'nin Et Sorununu Kalıcı Olarak Yerli İmkanlarla Çözecek GÜNEY SARISI - TOROS KAPLANI Sığır Irkı Projesi

Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ,Sayın TBMM Başkanımız Numan Kurtulmuş , Sayın Tarım Bakanımız İbrahim Yumaklı , Sayın Hayvancılık Genel Müdürümüz Salih Çelik , Sayın TAGEM Genel Müdürümüz Erdinç Veske , MHP Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli , CHP Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel , İYİ Parti Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu , Tüm Siyasi Parti Genel Başkanlarımızı , Güney sarısı sığır ırkımızı ve diğer sığır ırklarımızı desteklemek isteyen tüm yardım kuruluşlarına , tüm özel sektör kuruluşları ve kamu kuruluşlarını yerli milli sığır üreticilerimizi desteklemeye davet ediyoruz. Bu cefakar hayvancılık yapan çiftçilerimize verilecek hertürlü destek Türkiyemizi hayvancılıkta dışa bağımlılıktan kurtarmak için üretimi artırmak ve teşvik etmek için kesin sonuç aldıracaktır.

Adana Valimiz Sayın Yavuz Selim Köşger Bey ve Adana Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Zeydan Karalar Beyi Toroslardaki Feke ilçemizde zor şartlarda üretim yapan yerli ve milli güney sarısını ayakta tutmaya çalışan bu ülkenin gerçek üreticileri olan bu kahraman hayvan üreticilerimize destek olmaya çağırıyoruz.TOBB Başkanımız Sayın M.Rıfat Hisarcıklıoğlu , Sayın TÜSİAD Başkanımız Orhan Turan , Sayın MÜSİAD Başkanı Mahmut Asmalı , KOÇ Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Ömer KOÇ , Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Güler Sabancı , ülkemizin tüm saygıdeğer iş adamlarını ülkemiz için yaşamsal öneme sahip et sorununu çözecek bu projeye destek olmaya davet ediyoruz.

Ege Denizin'den başlamak üzere , Muğla vilayetimizden devam eden Toros Dağları boyunca , ırak sınırına kadar başka hiçbir evcil hayvanın yetiştiriciliğinin yapılmasının mümkün olmadığı sarp arazi koşullarında sert iklimin hüküm sürdüğü bu sıra dağlarda bu zor şartlara uyum sağlamış tek hayvan ırkı güney sarısı sığır ırkıdır.Bu dağlarda keçi yetiştiriciliği bili yapmak mümkün değildir o kadar zor şartlara adapte olan tek hayvan ırkı güney sarısı sığır ırkıdır.Türkiyemiz'de uzun yıllardır devam eden Türk Milleti'nin beslenmesi için çok önemli olan et sorununu çözecek yegane hayvancılık projesi güney sarısı projesidir.Bulgaristan sınırından başlayarak Gürcistan sınırına kadar devam eden Karadeniz dağ silsilesinde ve Doğu Anadolu Bölgesi boyunca yetiştiriciliği yapılabilecek tek hayvan ırkı güney sarısı sığır ırkıdır.Dağlar boyunca güney sarısı yetiştiriciliği teşvik edilip yetiştiriciliğine hızla başlamalıyız.Bu proje bir plan dahilinde aşama aşama uygulamaya konulmalıdır.Güney sarısı hızla çoğaltıp Anadolu dağlarıyla,mera ve otlaklarımızla buluşturmalıyız.

Önceki yıllarda Adana Büyükşehir Belediyesi başkanı Sayın Hüseyin Sözlü Bey tarafından güney sarısı sığır yetiştiricilerine mısır silajı desteği sağlanmıştı. Adanamızda bulunan Ticaret Odamızı , Sanayi Odamızı , tüm özel sektör ve kamu kuruluşlarımızı nesli tükenme tehditi altındaki güney sarısı sığır ırkımızın zor şartlarda yetiştiriciliğini yapan hayvancılarımızı köylülerimizi desteklemeye davet ediyorum.
Tüm çiftçilerimizi ata yadigarı güney sarısı ve diğer bütün yerli sığır ırklarımıza yatırım yapmaya davet ediyorum.

Güney Sarısı Sığır ırkı - Toros Kaplanı

Güney Sarısı sığır ırkı toros kaplanı taltifini fazlasıyla hakeden karla kaplı toros dağlarının gerçek sahibi ve kralıdır. Ata yadigarı hazine değerindeki efsane milli sığır ırkımızın özelliklerini şu şekilde sıralayabiliriz:

1.Güney sarısı inekleri çok uzun yaşarlar (35 yıl).Hayatları boyunca 33 yavru verebilirler.Dünya'da 35 yıl ömrü olan bizim güney sarısı ve diğer milli sığır ırklarımız dışında bir sığır ırkı mevcut değildir.
2.Güney sarısı sığırları sosyal hayvanlardır.Sürü psikolojisiyle hareket ederler.Sürüyü yırtıcı vahşi hayvanlara karşı koruma ve savunma içgüdüleri son derece gelişmiştir.Arazide yeni doğan buzağıları topluluk halkası oluşturup korurlar.Dünyanın en zeki ve akıllı sığırlarıdır.Yine dağda ,karda doğum yapan anne ve yavrusunu tipiden korumak için duvar şeklinda bir kar siperi oluştururlar.Genelde tehlike sezdiklerinde hemen sürü bir araya gelip koruyucu halka oluştururlar.
3.Güney Sarısı sığırlarımız dünyanın en dayanıklı en sağlam yapılı en cefakar sığır ırkıdır . Bu saydığımız özellikleri kendinde taşıyan dünyada başka hiçbir sığır ırkı yoktur.Keçi kadar yem tüketir tükettiği yeme oranla dünyada en fazla et ve süt veren tek sığır ırkıdır.
4.Karlı dağların zirvesinde diz boyu kar içinde doğum yapabilen doğum yaptığı yavrusunu karlar içinde emzirip koruyabilen dağlardaki vahşi kurt ve çakallara karşı yavrusunu korkusuzca savunabilen annelik içgüdüleri inanılmaz yüksek olan mükemmel ötesi bir sığır ırkımızdır.

5.Sekiz ay dağlarda ormanın içinde fakir otlarla ve çam dalları ile beslenebilen yediği dal ve otları ete , süte , yavruya dönüştürebilen biz değerini bilmesekte tüm olağanüstü övgüleri hakeden bir milli sığırımızdır.
6.Güney sarısı sığırlarında yavru ölümleri hemen hemen yoktur.

7.Güney sarısı sığırları hastalıklara karşı zor iklim ve tabiat koşullarına fevkalade dayanıklı bulunmaz bir sığır ırkıdır.
8.Güney sarısı sığırlarında veteriner masrafları ve sağlık sorunları hemen hemen hiç yoktur.
9.Şap aşısı dışında başka bir aşıya ve ilaca lüzum olmadan hastalanmadan Toros Dağlarında boy gösteren , Toros Dağlarını inci gibi süsleyen şahane bir sığır ırkıdır.
10.Sadece dağlarda hiç yiyecek kalmadığı ağır kış günlerinde 3-4 ay süreyle ahır koşullarına alınır.Sınırlı bir yem ile beslenir yediği yem bir keçinin yediği yemden pek fazla değildir.
11.Güney sarısı inekleri iyi bakıldığında yeteri kadar yeşil ot yediğinde 10 - 15 litreye kadar süt verebilirler.
12.Güney sarısı kesimlik danalar iyi bir bakım beslemede 150 - 250 kg karkas et verebilir.Canlı ağırlık 300-400 kg arasıdır. Eti yağsız , kolestrolü düşük çok leziz bir ettir.

13.Sütü çok yağlıdır , jersey sütünden daha kalitelidir , jersey sığırlarına ciddi bir rakiptir.Jersey sığırlarından daha üstündür.
14.Yoğurdu koyun yoğurdu gibi koyu ve çok lezizdir.
15.Peyniri , tereyağı , çökeleği o yöreye özgü göğ çökeleği efsane bir lezettedir .

16.Güney sarısı sığırları her sene mutlaka 1 yavru verirler.1 inek hayatı boyunca 33 adet yavru verebilir.35 Yaşına kadar yaşar.
17.Suni tohumlama yapmaya ihtiyaç yoktur.Yüksek verimli ineklerin erkekleri boğa olarak seçilip üretimde bu boğalar kullanılmalıdır.
18.Türkiye'nin müzminleşmiş et sorununu yegane çözecek kabiliyette bir sığır ırkımızdır,çabuk et tutar mera otlatmasından sonra 3-4 ay gibi kısa sürede besi süresi tamamlanır kesime gelir.Yabancı sığır ırkları gibi obur değildir.Çok az yem tüketir.
19.Tarıma elverişli olmayan dağlarda keçilerin bile yetişemeyeceği zor tabiat koşullarında beslenebilen tek hayvandır.
20.Dağlarda çobana ve barınağa ihtiyaç duymadan yaşayabilen cefakar bir sığır ırkıdır.
21.Sarp arazilerde uçurum ve kayalık alanlarda düşmeden kendini koruyarak beslenebilen çok akıllı bir sığırdır.
22.Ayrıca son derece uysal ve insana yakın bir sığır ırkımızdır.

23.Yoğun nüfusu Adana'ya bağlı Feke ilçesinde yetiştirilen ve Tarım Bakanlığımız tarafından koruma altına alınan bu milli sığırlarımızın çiftçiler nezlinde koruma hayvan sayısı 5'e indirilmelidir.Bu çiftçilerimize hayvan başına ödenen destek miktarı ciddi şekilde arttırılmalıdır.
24.Güney sarısı yetiştiricilerine daha geniş , daha ferah , daha konforlu ahırların yapılması için Tarım Bakanlığımız tüm imkanlarını seferber etmelidir.
25.Adana bölgesinde ki Çukurova TİGEM işletmesine Feke yöresinden güney sarısı sığır ırkı getirilerek hızla çoğaltılıp nüfuslarını artırıp yukarıda zikrettiğimiz öncelikle Adana olmak üzere Toros Dağları boyunca çiftçilerimize dağıtılmalıdır.Güney sarısı damızlık hayvanları uzun vadede ödeme kaydıyla faizsiz olarak çiftçilerimizi zorlamayacak koşullarda kredi şartları oluşturularak çiftçilere hızla dağıtılmalıdır.
26.Bugüne kadar ithalat yaparak yabancı ülkelere ve yabancı ülkelerin çiftçilerine ödediğimiz kaynağın 1/20 sini güney sarısı ve diğer milli sığır ırkı yetiştiricilerine kaydırdığımızda Türkiye'nin et sorunu kalıcı olarak çözüldüğü gibi devletimiz köyden kente göçünde kalıcı olarak önüne geçmiş olur.
Her türlü övgüyü hakeden dağlarda vatan toprağını bekleyen bu yiğit güney sarısı yetiştiricisi çiftçilerimize devletimiz tarafından zor kış günleri için kaba yem ve konsantre yem desteği sağlanmalıdır.Bu insanlarımız bu ülkenin gerçek üreticileridir. Karlı dağlarda zor şartlarda üretim yapabilen hayvancılığın gerçek kahramanlarıdır.
27.Devletimize ait geniş tarım arazileri olan TİGEM çiftliklerinde silajlık soya ve silajlık mısır ekimleri yapılarak bunlar hasat edilip silajları yapıldıktan sonra çiftçilere satışı ve dağıtımı yapılmalıdır,çiftçilerin hayvanlarını kısa yoldan dengeli ve ucuza besleyebilecekleri soya silajı ve mısır silajı destekleri sağlanmalıdır.Soya silajından hayvanlar ( %18 in üzerinde ham proteini vardır ) büyük cüsseli ineklere 10 kg soya silajı + 10 kg mısır silajı + 100gram mineral madde verilir.Küçük cüsselilerede 5 kg soya silajı + 5 kg mısır silajı + 50 gramda mineral madde verilir.Soya dan protein , mısırdan enerji ihtiyacı karşılanan bu sığırlar yeme ihtiyaç duymazlar.Ayrıca kuru madde için bu çiftçilerimize kaliteli kuru ot ve saman desteğide sağlanmalıdır.

28.Adana Feke bölgesindeki mevcut tüm güney sarısı sığırlarımızın tamamı Tarım Bakanlığımız tarafından koruma programına alınmalıdır . Koruma programı sayısı 5'e düşürülmeli 5 adet ve üzeri güney sarısı sığırlarına tamamına etraflıca bir koruma programına dahil edilmelidir.
29.Melezleme tehlikesine karşı koruma programının genişletilmesi yaşamsal bir öneme sahiptir. Bölgede yaptığım incelemede birçok güney sarısı sığırlarının melezlenerek asli ırkından uzaklaştığına şahit oldum . Acil bu duruma devletimiz müdehale edip melezlemenin önüne geçilmelidir. Bölgeye uzman bir ekip gönderilerek güney sarısının önemi ve değeri Türk hayvancılığı açısından iyice anlatılmalıdır.Çiftçilerimiz güney sarısı konusunda bilinçlendirilmelidir.Nesli iyice azalıp yok oluşun eşiğine getirdiğimiz ( güney sarısı , bozırk , güney anadolu kırmızısı , doğu anadolu kırmızısı , zavot sığırı , yerli kara , karacabey montofonu - karacabey esmeri ) 7 milli hazine değerindeki sığır ırklarımızın geriye kalan son nüfusunu çok dikkatli koruyup kollamak zorundayız. Adeta üzerine titremeliyiz.Tarım Bakanlığına bağlı kurumlar ve TAGEM kuruluşu dışında hiçbir başka bir yapıya ıslah ve seleksiyon yapma görevi ve yetkisi verilmemelidir , verilmişsede öncelikle el çektirilmelidir.Devlet kurumları dışındaki diğer yapıların rant ve para kazanma dışında başka bir amaçları yoktur.Güney sarısı ve diğer 6 hazine değerindeki sığır ırkımız devletimizin kurumları dışındaki hiçbir yapıya emanet edilemez , risk alınamaz böyle bir durumda bu hayvanların geleceği tehdit altına girer.

30.Türk hayvancılığını dışa bağımlılıktan kurtaracak dünyanın en özel, en olağan üstü milli sığır ırkımıza büyük Türk milletinin her ferdinin bu projeye sahiplenip hayata geçirilmesi için elinden gelen her türlü desteği sağlamalıdır.Ülke genelindeki tüm hayvan çiftlikleri, yerli sığır ırklarımıza sahip çıkmalıdır. Güney sarısı, güney anadolu kırmızısı, zavot sığırı, yerli kara, doğu anadolu kırmızısı, boz ırk ve karacebey montofonu (karacabey esmeri) sığır ırklarını vakit çok geç olmadan Türkiye genelinde yetiştiriciliğine hemen başlanmalıdır.

31.Güney sarısı sığır ırkımıza güzel seleksiyon ve ıslah çalışması yaparsa devletimiz ilerleyen yıllarda fakir 3. Dünya ülkelerine öncelikle Afrika , Uzak Doğu ve Türkistan Bölgesine ( Türk Cumhuriyetlerine ) , Rusya'ya ve dünyanın aşırı soğuk ülkelerine damızlık güney sarısı sığırı satışını yapacağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın.Güney Amerika'dan ülkemize ithal edip taşıdığımız kesimlik angus dana ve damızlık dişi düve getirmemizin tam aksine , Uruguay , Brezilya ve diğer Güney Amerika bölgelerine bilhassa Şiliye bu efsane güney sarısı dişi damızlık düve ve inek satışlarını yapmamız için hiç bir neden yoktur. Yeterki biz bir hedef koyup önümüze , onu gerçekleştirmek için lüzum eden bilimsel çalışmaları yapıp bu olağanüstü özelliklere sahip paha biçilemeyen sığır ırkımız güney sarısına yatırım yapalım.Yapılması gerekenlerin en başında Feke , Karaisalı , Kozan , Tufanbeyli ,Yahyalı ve Dörtyol ilçelerinde sınırlı sayıda son kalan bu milli sığır ırkımız melezleme yok oluş tehditine karşı Tarım Bakanlığımız her türlü koruma tedbirlerini almalıdır.Tek bir güney sarısı ineğimizi ve düvemizi kaybetmeden saf olarak yetiştiriciliğini garantiye almalıyız.Akabinde sıkı bir seleksiyon ve ıslah çalışması yapılmalıdır.Tarım Bakanlığımızda 7 ayrı milli sığır ırkımız için ayrı ayrı genel müdürlükleri açılmalıdır.Çünkü güney sarısı sığırları dünyanın en dayanıklı , en kanaatkar en az yem tüketen efsane bir sığır ırkıdır.Tükettiği yeme oranla yüksek et ve süt veren bir sığır ırkımızdır. Alım gücü sınırlı olan fakir 3. dünya ülkeleri Afrika ülkelerine ve diğer ülkelere kolaylıkla ihracat yapabileceğimiz bir sığırdır.Diğer sığır ırklarına göre damızlık fiyat 1/3 oranında daha ucuzdur .Bakım ve beslemesi daha ekonomiktir.Bu nedenle bu ülkelerin tercih edeceği bir sığır ırkıdır.

32.Güney sarısı sığır ırkı Adana'ya bağlı Feke ilçemizin Gürümze köyünde ve civar köylerde yetiştiriciliği yoğunlaşmıştır.Damızlık güney sarısı düve , inek , buzağı ve besilik dana almak isteyenler Gürümze köyüne ulaşabilirler bu efsane yerli milli sığır ırkımızdan satın alabilirler .Türkiye'nin tüm bölgelerinde tüm iklimlerinde başta Doğu Anadolu Bölgemiz , Karadeniz Bölgesi olmak üzere yetiştiriciliğine başlayabilirler.Jersey sığır ırkından daha kazançlı bakım beslemesi daha kolaydır.Çok daha dayanıklıdır.
33.Güney sarısı sığır ırkımızı ve diğer yerli milli sığır ırklarımızı ( doğu anadolu kırmızısı , zavot sığırı , güney anadolu kırmızısı , bozırk , yerli kara , karacabey montofonu - karacabey esmeri ) ellerinde bu 7 efsane yerli sığır ırklarını yetiştiren çiftçilerimiz aman kesinlikle bu sığırları melezleyip yabancı sığır ırklarına dönüştürmesinler yerli ırkların melezlenmesi telafisi mümkün olmayan ölümcül bir hatadır.Bu ırkların saf olarak yetiştiriciliklerine devam etsinler biz Tarım Ve Hayvancılığı Geliştirme Derneği ve Veteriner Hekim Cengiz Torun olarak yerli milli sığırlarımızı desteklemek için ve onları çoğaltıp yaygınlaştırılmasını sağlamak için elimizden gelen tüm desteği hem kendi derneğimiz olarak ve hemde Tarım Bakanlığımız nezlinde her türlü desteğin sağlanması için elimizden geleni yapacağımızdan şüpheleri olmasın.Ülke genelinde tüm yerli sığır ırklarını besleyen çiftçilerimiz bizi arayarak bizden destek alabilirler.

İneklerde beslenme rasyonumuz şu şekildedir. Bir büyükbaş hayvana 10 kg soya silajı + 10 kg mısır silajı + 100 gramda mineral madde verilir.Çok yüksek verimli hayvanlarda ise isteğe göre kuru ot ve birkaç kg yi geçmemek şartıyla saman ve kuru ot verilebilir.Koyun keçide beslenme rasyon önerimiz şu şekildedir.Her koyun ve keçiye hayvan başına 1kg ve üzeri soya silajı + 1kg ve üzeri mısır silajı +10 gram mineral madde + sınırlı miktar kuru ot ve saman + lüzum halinde çok az arpada takviye edilebilir.

34.Güney sarısı sığır ırkı yetiştiriciliği ve diğer 6 ( karacabey montofonu - karacabey esmeri, bozırk , güney anadolu kırmızısı , yerli kara , zavot sığırı , doğu anadolu kırmızısı ) milli yerli sığır ırkının yetiştiriciliğinden bugüne kadar bir tek çiftçi bile zarar edip iflas etmemiştir.Çünkü güney sarısı ve diğer milli ırklarımız az yem tüketir , dağlarda meralarda sorunsuz otlar , hastalık bilmez , yavru kayıpları yoktur , kısır kalıpta kesime gitmez , yediği az yeme oranla yüksek et ve süt verimine sahiptir 35 yıl gibi çok uzun bir ömre sahiptirler.Anadolu sığırlarımız yani yerli milli sığırlarımızın sütleri A2 proteinli süttür tamamen bir şifa kaynağıdır.Avrupa sığır ırkı ineklerin sütleri ise A1 proteinli süttür öncelikle insanlarda sinir sistemi rahatsızlıkları , şeker hastalığı ve daha birçok insan sağlığı için tehdit kaynağı olarak gösterilmektedir.Bu konuda yurtdışında bilim insanları tarafından insanı dehşete düşüren iddialar vardır.

Yabancı sığır ırkları ( holstein , simental , montofon , jersey , angus , limuzin , şarole , hereford vb ırklar ) obur doymak bilmeyen hayvanlardır.Bugüne kadar Türk çiftçisi bu obur hayvanları doyuramamıştır.Bu hayvanların birçoğu döl tutmamaktadır.Kısa ömürlüdür Türkiye'ye yurtdışından İthal edilip getirilen hayvan sayısından daha fazla her yıl ecnebi , yabancı sığır ırklarından buzağı kaybı vardır. Türk çiftçisi inanılmaz sağlık problemleri olan bu ecnebi sığırlarının sağlık masraflarına yetişememektedir ve sayısız hayvan sakatlanmakta ve ölmektedir.Sürekli yurtdışından ülkemize getirilen bu yabancı sığır ırkları Türkiye iklim şartlarına tam olarak adapte olamamış ve uyum sağlayamamışlardır. Çiftçi bu ineklerden üretip sattığı süt kazancının büyük bir kısmı masraf olarak cebinden çıkmaktadır.Veteriner Hekim sağlık masraflarına ve diğer masraflara çiftçilerimiz ciddi rakamlar ödemektedir.Sonuç olarak 1950'li yıllardan beri milli sığır ırklarımız sinsi bir plan dahilinde melezlenerek yabancı sığır ırklarına dönüştürülmüştür. Yabancı sığır ırkları nedeniyle Türk çiftçisi para kazanamayıp iflas edip şehirlere göç etmişlerdir.1980 yılına kadar yurtdışına onbinlerce ton et ihracatı yapan , kesimlik dana ihracatı yapan , damızlık hayvan ihracatı yapan Türkiye Cumhuriyeti Devleti ihracat yapamaz duruma düşürülmüştür.Uzun yıllardır et ithalatı , kesimlik dana ithalatı , damızlık dişi hayvan ithalatı yapar bir duruma gelmiştir.Türk çiftçisi 1950 li yıllardan bu tarafa bilinçli olarak yabancı sığır ırklarına yönlendirilmiştir.Milli yerli sığır ırklarımız aşşağılanmış , kötü gösterilmiş , itilip kakılmıştır.

Türk Milletine yabancılaşmış beyinlerini ecnebi kültürü ile doldurmuş sözde aydın taifesi Türk Milletinin 7 yerli sığır ırkına resmen savaş açmışlardır.Türk hayvancılığını yok oluşun eşiğine getiren bu zihniyet hala Türk çiftçisine yabancı sığır ırkları üzerinden ahkam kesmektedir.Türk milletini hayvancılıkta dışa bağımlı hale getiren bu dayatmacı zihniyete sormak istiyorum :Türk çocukları et yiyemeden büyümekte et yemeden etin tadını bilmeyen milyonlar var.Milyonlarca çiftçi sizin dayattığınız yabancı , ecnebi sığırları yüzünden iflas etmiş ahırlara kilit vurulmuştur. Ülkemizi bu duruma sizin ecnebi sığır hayranlığınız düşürmüştür. Acaba eserinizle mutlumusunuz ? Vicdanınız rahatmı ? Rahat uyuyabiliyormusunuz?

Türk çifçtisi ve Türk milleti sizi asla affetmeyecektir. Türk hayvancılık tarihine kara bir leke olarak isimleriniz yazılacaktır.
35.Son yıllarda angus sığır ırkı angus sığır yetiştiriciliği et sorununu çözecek teziyle Türk çiftçisine bu ırk empoze edilmeye çalışılmaktadır.Verdiği süt ancak yavrusunu doyurabilen verimsiz bir sığırdır.Çiftçi aldığı angus ineği doğum yaptırıp erkek yavrularını ancak 2 yıl sonra et tutturup kesime gönderebilecektir.Sütü olmayan bir sığırı 2 yıl bekleyerek çiftçi kestirecektir.Çok önemli bir gerçek gözden kaçırılmaktadır.Angus sığır eti yağlı kalitesiz bir et olduğu için mezbahaneler ve kasaplar tarafından yerli dana kesimine göre ciddi şekilde aşşağı fiyatlara kesilmektedir.Sormak istiyorum hayvan yetiştiricisi 2 yıl boyunca hiçbir kazanç elde etmeden baktığı bu sığırları hem aşşağı fiyata kestirecek hemde 2 yıl boyunca çiftçinin cebine tek kuruş girmeyecektir.Türk çiftçisi angus yetiştiriciliğinden nasıl para kazanacak ? Angusu Türkiye'nin et sorununu çözecek asli proje olarak sunanlar ya matematik hesabı bilmiyorlar ya da para hırsıyla Türk Çiftçisine bu ırkı dayatıyorlar.Üstelik yarı vahşi bu sığırları Güney Amerika'dan getirip çiftçiye dağıtanlar şunu bilmiyorlarmı ? Bizim Güney Amerika'da ki gibi uçsuz bucaksız meralarımız mevcut değildir.Ayrıca bizim hayvan yetiştiricisi çiftçilerimiz kovboy da değillerdir.Üstelik atlarıda yoktur.Bu yarı vahşi hayvanları çiftçiler dağlardan nasıl toplayacaklar ? Kapalı ahırlarda bu hayvanlara nasıl bakacaklar ? Son iki günde şahit olduğum iki olayı yazacağım : Hatay'da limandan kaçan angus yolda yürüyen vatandaşa kafa vurup hastehanelik etti, bu olayı tüm televizyonlar yayınladı.İkinci olay ise Diyarbakır Kulp ilçesinden bizi arayan bir çiftçimiz ahırdan kaçan angus danaları tüm uğraşlara rağmen yakalayamamıştır.Çiftçiler bu angusların 5 adetini kalaşlikof ile vurup öldürmüşlerdir.Bizzat benim yıllar önce televizyonda izlediğim bir olaydan daha bahsedeceğim: Van vilayetimizde köylülere dağıtılan anguslar ahırdan kaçıp dağlara doğru gitmişlerdir.Tüm mücadeleye rağmen bu anguslar yakalanamamış ve uçurumdan toplu halde atlayarak telef olmuşlardır.Birde Feke ilçemize getirilen angus sığırları yakalayamayınca silahla vurup öldürmüşlerdir.Bu vahşi sığırları Türk çiftçisine dağıtarak çiftliklerde anguslara bakan bakıcılara bu hayvanlar zarar verirse bunun sorumlusu kim olacaktır? Angusçu holdingler ve angus lobisi tarafından Türk çiftçisinin başına bela edilen bu angus projesine devletimiz son vermelidir.Bu Türk hayvancılığını anguslaştırma projesinden çiftçilerimiz daha çok zarar ve ziyanla karşılaşmadan vazgeçilmelidir.Biz Tarım Bakanlığımızı ve Türk hayvan yetiştiricisini zarara ziyana sokacak sonu iflasla bitecek angus sığırı hakkında bir veteriner hekim olarak uyarıyorum.

Türkiye'nin et sorunu angus ve diğer yabancı sığırları getirip Türk çiftçisine dağıtarak kimse hiçbir yere varamaz.Çözüm güney sarısı ve diğer milli yerli sığır ırklarımızı çoğaltıp halka dağıtılmakla et sorunu çözülür.Tarım Bakanlığı yetkililerinden istirham ediyorum.Yabancı devletleri ve ecnebi çiftçilerini zengin etmekten hemen vazgeçip yabancılara ödediğimiz kaynakların %20 sini yerli sığırlar için harcanırsa et sorunu sonsuza dek birdaha konuşmamak üzere kökten çözülür.Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Büyük Türk Milleti kesin olarak hayvancılıkta dışa bağımlılıktan kurtulacaktır.

Saygılarımla
Tarım ve Hayvancılığı Geliştirme Derneği Başkanı
Veteriner Hekim , Cengiz TORUN
Adana Veteriner Hekimler Odası Eski Başkanı
Torunoğlu Tohumculuk
0532 266 40 41

DİĞER YERLİ SIĞIR IRKLARIMIZI BU LİNKLERDEN İNCELEYEBİLİRSİNİZ: