Dışa bağımlılığa karşı yerli tohum
DISA BAGIMLILIGA KARSI YERLI TOHUM GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIGI TARIMSAL ARASTIRMALAR VE POLITIKALAR GENEL MUDURU BURAK, YERLI TOHUM CESIDININ GELISTIRILMESINE ILISKIN, "BU ISI AKTIF VE CANLI TUTUYORUZ KI DISARIYA BAGIMLI OLMAYALIM" DEDI.
Sponsorlu Bağlantılar
Dışa bağımlılığa karşı yerli tohum
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürü Burak, yerli tohum çeşidinin geliştirilmesine ilişkin, "Bu işi aktif ve Canlı tutuyoruz ki dışarıya bağımlı olmayalım" dedi.
ESKİŞEHİR - Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürü Masum Burak, yerli tohum çeşidinin geliştirilmesine ilişkin, "Bu işi aktif ve canlı tutuyoruz ki dışarıya bağımlı olmayalım. Tamamen yurtiçinde üretelim. Yurtiçinde Patent alıp, üreticilerimize sunalım. Hedefimiz o" dedi.
Burak, Eskişehir'deki Geçit Kuşağı Tarımsal Araştırma Enstitüsü'nü ziyaretinde, AA muhabirine, bakanlığın tarımsal araştırmalarının, son derece önemli ve ekonomiye ciddi katkısı olduğunu söyledi.
Özellikle bitkisel üretimde "olmazsa olmaz" tohumların bakliyat ve hububatta, neredeyse yüzde 100'ünün bakanlığın geliştirdiği çeşitler olduğunu bildiren Burak, şöyle konuştu:
"Tarla sebzeciliğinde, yine yüzde 70, 80 yerli tohumlar. Hibrit sebzelerde, yani örtü altı sebzede yüzde 50 civarında yerli tohumlarımız, tamamen bakanlığa bağlı araştırma enstitülerimizin geliştirdiği çeşitlerden oluşuyor. Bu, ciddi bir ekonomik katkı, aynı zamanda 'dışa bağımsızlık' anlamına gelen bir faaliyettir. Bunun yanında diğer teknolojileri de biz sulama sistemleri olsun, alternatif enerji kaynakları olsun, onlar üzerinde de çalışma yaparak, üreticilerimize o teknolojileri kazandırmak istiyoruz."
-Islah çalışmaları
Burak, tarımın, çevre şartlarına bağlı bir faaliyet olduğunu, iklim şartlarının değişebildiğini, bazı hastalık ve zararlar doğabildiğini anımsattı. Bu yüzden sürekli teyakkuzda olunması gerektiğini anlatan Burak, şöyle devam etti:
"Onun için biz, bütün ürünlerde ıslah dediğimiz, yani geliştirme çalışmalarımızı devam ettirmek zorundayız. Bugün bulduğumuz bir çeşit, 5 yıl sonra kurağa mukavim olamayabilir. O zaman kurağa dayanıklı çeşit geliştirmeniz lazım. Bir hastalık çıkıyor o hastalığa, aynı zamanda soğuğa dayanıklı çeşit de bulundurmanız lazım. Yani geniş perspektifle ıslah yapmak zorundayız. Bizim enstitülerimizde buna göre konuşlanmış durumda. Uzmanlarımız buna göre eğitilmiş, materyal altyapı ve son yıllardaki bu laboratuvar destekleriyle teknolojiden de yararlanarak, bu işi aktif ve canlı tutuyoruz ki dışarıya bağımlı olmayalım. Tamamen yurtiçinde üretelim. Yurtiçinde patent alıp, üreticilerimize sunalım. Hedefimiz o."
-"Ciddi çeşit zenginliğimiz var"
"Türkiye'de şimdiye kadar 2 bin 63 çeşit geliştirilmiş" diyen Burak, şunları kaydetti:
"Bunların bin çeşidi bakanlığa, geri kalan kısmının büyük çoğunluğu özel sektöre, çok az da üniversitelere bağlı. Esas önemli olan, çiftçi tarafından kullanılan tohumların yüzde 95 ile yüzde 100'ü arası, bakanlığın geliştirdiği çeşitlerdir. Bizim çeşitlerimizin hepsi sahada yani. O, çok önemli. İçinde bulunduğumuz enstitü, tek başına 144 çeşit geliştirmiş. Türkiye'nin birçok yerinde bunlar üretiliyor, hem tahılda hem bakliyatta hem yem bitkilerinde. Ciddi çeşit zenginliğimiz var."
Yerli tohum potansiyelinden, araştırma ve geliştirme çalışmalarından birçok kişinin haberinin olmadığını savunan Burak, "Bunlar, uzun yıllar süren çalışmalardır. Mesela, bir çeşidin ortaya çıkabilmesi, 10-12 yıl sürüyor. Düşünün, 10-12 yıl onlarca kişi çalışacak, bir tane çeşidi piyasaya sürecek. Bu çok zor, zahmetli, sabır, para isteyen bir iş. Bunun tabii arkasında Ar-Ge var. Ar-Ge'ye verilen değerin artması gerekiyor. Kamuoyunun Ar-Ge'ye daha fazla önem vermesi gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu. (A.A)
04.08.2014