Türkiye,hayvancılıkta dışa bağımlılıktan kurtulamıyor. 2010 yılında ithalat kapılarının açılması ile dışa bağımlılık artarak devam ediyor. İthalat zirve yaparken,ihracat sıfırlandı.
Et ve Süt Kurumu’nun 2016 Sektör Değerlendirme Raporu’na göre, 2016’da büyükbaş hayvan ithalatı yüzde 125, küçükbaş hayvan ithalatı ise yüzde 59 arttı. İthalatın büyük bölümünü ise besilik ve kasaplık canlı hayvan oluşturuyor. Büyükbaş hayvan ihracatı sıfırlanırken, küçükbaşta sadece 123 baş hayvan ihraç edildi.
İthalatla ilgili ayrıntılı verilerden önce bitkisel üretim ve hayvansal üretimdeki değişime bakmakta yarar var.
Et ve Süt Kurumu’nun değerlendirmesine göre: 2011-2016 döneminde bitkisel ürün üretim değerinde artış yüzde 34 olurken hayvansal ürün üretim değerindeki artış yüzde 46 olarak gerçekleşti. 2016 yılında toplam hayvansal üretim değeri, tarımsal üretim değerinden yüzde 56 pay alarak 152 milyar 32 milyon lira oldu. 2011 yılından itibaren canlı hayvan üretim değeri yüzde 50 artarken en önemli artış yüzde 52 ile büyükbaş hayvanlarda gerçekleşti.Küçükbaş hayvanlarda üretim değer artışı yüzde 41 oldu.
2002 yılı baz alınarak yapılan endeks hesaplamasına göre,hayvan varlığında en büyük artış yüzde 52 ile keçide gerçekleşirken, sığırda yüzde 43 ile kanatlı hayvanlarda yüzde 32 ve koyun varlığında yüzde 23 artış sağlandı.Manda varlığında 2002 yılından itibaren sürekli düşüş yaşanırken 2010 yılında yükselmeye başladı ve 2016 yılında ise yüzde 17 artış gerçekleşti.
İthalat patladı
Et ve Süt Kurumu’nun 2016 Sektör değerlendirme Raporu’na göre Türkiye, 2016 yılında canlı hayvan ithalatında tam bir patlama yaşarken,ihracat sıfırlandı. Raporda:”2016 yılında canlı büyükbaş ihracatı yapılmamıştır. Bir önceki yıla göre küçükbaş hayvan ihracatı kilogram bazında yüzde 97 azalmıştır.”deniliyor.
2016 yılında damızlık küçükbaş ithalatının yüzde 58 oranında artığına dikkat çekilen raporda büyükbaş hayvan ithalatı ile ilgili şu değerlendirmeye yer verildi: ithal ettiği 494 bin 306 büyükbaş hayvanın yüzde 37’sini Uruguay’dan, 5 bin 299 baş küçükbaş hayvanın yüzde 74.26’sını Ukrayna’dan ithal etti.
Et ve Süt Kurumu Raporu’nda ithalatla ilgili değerlendirmeler özetle şöyle:” Türkiye’nin 2016 yılı canlı hayvan ithalatlarının çoğunluğunu büyükbaş oluşturmaktadır. 2010 yılından itibaren besilik ve kasaplık hayvan ithalatı yapılmaya başlanmıştır. 2016 yılında bir önceki yıla göre; kilogram bazında toplam canlı ve büyükbaş ithalatı yüzde 125, küçükbaş ithalatı ise yüzde 59 artmıştır.Büyükbaş hayvan ithalatındaki artış daha çok besilik ithalatından kaynaklı olup büyükbaş için yüzde 164 olarak gerçekleşmiştir. Damızlık ithalatı büyükbaş için yüzde 26 artmıştır.
En çok ithalat Uruguay’dan
Rapora göre, 2016 yılında gerçekleşen büyükbaş ithalatının çoğunluğu besilik olmak üzere; yüzde 37’si Uruguay, yüzde 16’sı Brezilya, yüzde 11’i Fransa’dan yapıldı. Damızlık sığır ithalatının yüzde 45’i Almanya,yüzde 19’u Avusturya, yüzde 12’si Çek Cumhuriyeti’nden sağlandı. Kasaplık sığır ithalatının ise yüzde 93’ü Brezilya’dan yapıldı. 2016 yılında canlı olarak ithal edilen küçükbaş hayvanların tamamına yakını damızlık. Bunların yüzde 74’ü Ukrayna’dan getirildi.Toplam 5 bin 299 küçükbaş hayvanın 3 bin 35 başı Ukrayna’dan getirildi. 2016 yılında gerçekleştirilen 123 baş canlı küçükbaş ihracatının tamamı Azerbaycan’a yapıldı. Rapora göre, Türkiye, Azerbaycan’dan 33 küçükbaş hayvan alırken, bu ülkeye 123 küçükbaş hayvan ihraç etti.
Kırmızı ette ithalat faturası kabardı
Et ve Süt Kurumu’nun verilerine göre, yıllar itibariyle Türkiye, en fazla kırmızı et ithalatını 2011 yılında gerçekleştirdi. 2011 yılında 110 bin 731 ton kırmızı et ithalatı karşılığında 511 milyon 868 bin dolar ödenirken 2012’de 25 bin 436 ton,2013’te 6 bin 140 ton,2014’te 640 ton, 2015’te 17 bin 573 ton ve 2016’da 5 bin 658 ton kırmızı et ithalatı gerçekleştirildi. 2011’den 2016 sonuna kadar kırmızı et ithalatına 783 milyon 486 bin 104 dolar ödedi.Kırmızı et ithalatı ile ilgili dikkat çekici bir gelişme ise, ithalat fiyatının artarak devam etmesi. 2013 yılında 6 bin 140 ton kırmızı et için 24 milyon 271 bin dolar ödenirken 2016’da 5 bin 658 bin ton kırmızı et için 41 milyon 187 bin dolar ödendi.
Rapora göre, 2010-2016 yılları arasında küçükbaş eti ithalatı yapılmadı. 2016 yılında kırmızı et ithalatının tamamı Polonya ve Bosna-Hersek’ten gerçekleştirildi. 2016 yılında işlenmemiş kırmızı et ihracatı 129 ton olarak gerçekleşirken, büyükbaş eti ihracatının kg bazında yüzde 44’ü kemiksiz etten oluşuyor.Toplam ihracatta yüzde 122’lik bir artış yaşandı.
Politika değişikliği ithalatı artırdı
Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik’in bu göreve başlaması ile hayvancılık politikasında önemli değişiklikler yapıldı. Hayvan ithalatı büyük oranda devlet tekeline alındı.Hayvan varlığının artırılarak dışa bağımlılığın azaltılması hedef olarak konuldu. Bu amaçla Milli Hayvancılık Politikası ile hayvancılık bölgeleri oluşturuldu. Destekleme sistemi büyük oranda değiştirildi. Görünen o ki, politika değişikliği dışa bağımlılığın azaltılması bir yana daha da artıracak. Türkiye sığır ithalatında Avrupa’nın lideri,dünyanın ise ikinci ülkesi konumunda.
Dün de yazdığımız gibi hayvancılıkta bu kadar büyük bir sorunla karşı karşıya iken mera alanlarının ranta açılması yaşanan sorunu daha da büyütecektir. Bu nedenle Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı hayvancılığın geleceği için mera alanlarını ranta açacak düzenlemenin Üretim Reform Yasa Tasarısı’ndan çıkarılmasını sağlamalı.
Özetle, Türkiye hayvancılıkta kendi kendine yeterliliği çoktan kaybetti. Dışa bağımlılığı her geçen yıl artıyor. Et ve Süt Kurumu’nun dolayısıyla Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının verileri bize bunu söylüyor.Bu süreç devam ederse Türkiye hayvancılığı tamamen bırakmak zorunda kalabilir.
Ali Ekber YILDIRIM
15.06.2017