Susamda Yerli Tohum Çeşitleri Geliyor
Geniş kullanım alanı olan ve tüketimin yüzde 80'i ithalatla karşılanan susamda yerli tohum çeşitleri geliştirildi. Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü'nün yerli türlerden melezlenme yöntemiyle geliştirdiği türler, makineli hasada uygun ve dekar başına 160 kilograma kadar verim alınabiliyor.
Ege Tarımsal Araştırma Merkezi Müdürü Yakup Karaman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, susamda Türkiye'yi dışa bağımlılıktan kurtaracak tohum türleri geliştirdiklerini söyledi. Susamın son yıllarda Türkiye için marjinal ürünlerden biri haline geldiğini belirten Karaman, "Son yıllarda yerli üretim sürekli azalırken, helva ve tahin sanayinin gelişmesiyle tüketimi arttı. Artan tüketim ithalatı artırdı. Şu anda tüketimin yüzde 80'i ithal ediliyor" dedi.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'na bağlı Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü'nde araştırma yapılan tohum türlerinden birinin de susam olduğunu kaydeden Karaman, sebze türleri başta olmak üzere bakliyat ve yağlı tohumda milli çeşitlerin sürekli arttığına dikkati çekti.
Susam araştırmalarında Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü'nün koordinasyon görevini yürüttüğünü ifade eden Karaman, "Geliştirdiğimiz çeşitler susamın yoğun olarak üretildiği Ege Bölgesi, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde araştırma ve deneme üretimlerimiz hızlı bir şekilde sürüyor. Burada görev tohumculuk firmalarına düşüyor. Araştırma enstitülerinin geliştirdiği türlerin piyasada üretilmesini sağlayacak tarım kredi kooperatifleri ve tohumculuk firmalarıdır. Bu kurumlar yıllarca araştırarak geliştirdiğimiz türlerin üretimine ağırlık verirse ülkemiz kazanır" diye konuştu.
Susamda son yıllarda milli çeşitlerin piyasaya çıkarılmaması sonucu ülke ihtiyacının ithalatla karşılanmaya çalışıldığına işaret eden Yakup Karaman, şöyle devam etti:
"Bizim elimizde tohum üretimi için iyi bir formulasyon var. Tohum firmalarının göstereceği ilgiyle Türkiye'nin ihtiyacını karşılayacak oranda çeşitlerimiz var. Bizim geliştirdiğimiz türleri üretip ihraç eden tohum firmaları mevcut. Özellikle Afrika ülkelerine ihracat yapan firmalar bulunuyor. Üretimde maliyetler aşağı çekildiği taktirde Türkiye'nin susam ihtiyacı yerli üretimden karşılanabilir."
Ege Tarımsal Araştırma Merkezi Susam Geliştirme Sorumlusu Ahmet Şemsettin Tan ise Türkiye için önemli girdi ürünlerinden biri olan susam ekiminin son yıllarda azaldığını ifade etti. Islah çalışmalarıyla Türkiye'nin değişik bölgelerine uyum gösterebilen "Beyaz taneli" ve "Sarı taneli" türler geliştirdiklerini vurgulayan Tan, bu türlerin ihracatının da yüksek olduğunu dile getirdi.
Türkiye'de son yıllarda yerli üretimin azalmasında en büyük etkenin işçilik maliyetlerinin yüksek olması olduğunu belirten Tan, geliştirdiklerin yeni türlerin makineli hasada uygun olmasının işçilik maliyetlerini düşürdüğünü ifade ederek, "Bazı yörelerde adapte olan türlerin kullanılmaması verimi düşürdü. Dekar başına 70 kilogram veya daha düşük seviyelerde yer almaktadır. Bizim tescilli çeşitlerimizde sertifikalı tohum kullanmayla sulu koşullarda 150 kilogram ve üzerinde verim elde edebiliyoruz. Susam üretiminde makineli hasadın olmayışı büyük bir problem olarak karşımıza çıkıyor. Makineli hasada uygun olarak türler geliştirdik. Makineli hasat öncülüğümüzde yaygınlaşmaya başladı" diye konuştu.
Biçerdöverle hasat çeşitleri geliştiriyoruz
Yakın gelecekte biçerdöverle hasat yapılabilen türler geliştirmek hedefleri arasında olduğunu söyleyen Tan, şunları kaydetti:
"Islah çalışmalarımızda farklı türler üzerinde çalışıyoruz. Tüylü sık kapsüllü, uzun boylu, bol kapsüllü tür geliştirdik. Tüylülük üzerindeki çalışmalarda sulanmayan alanlarda yüksek verim elde edilebiliyor. Yan dallarda ve ana dallarda çok sık kapsüllerin bulunması verim açısından önem taşıyor. Sadece yağlık değil, tahin yapımına uygun helvalık aynı zamanda simit ve pastacılıkta da önem taşıyan türler üzerinde çalışıyoruz. Küçük taneli yağ oranı düşük olan susam çeşidi pastacılık için önem taşıyor."
"Tescilli 7 çeşidimiz var"
Tescil ettirdikleri çeşit sayısının 7 olduğunu söyleyen Tan, bunların şu anda mevcut köy çeşitlerine göre çok yüksek verim potansiyeline sahip olduğunu anlattı. Köy çeşitlerinin popülasyon olduğu için en iyi koşullarda dekar başına 50 ile 70 kilogram verim alınabildiğine dikkati çeken Tan, geliştirdikleri çeşitlerde kuru koşullarda bile dekarda 100 kilogram verim alınabildiğini ifade etti. Tan, sulu koşullarda verimin dekar başına 150 kilograma çıktığını dile getirdi.
Türkiye'nin yerli üretimden ihtiyacının yüzde 20'sini karşılayabildiğini belirten Tan, sözlerini şöyle tamamladı:
"İhtiyacın yüzde 80'i ithal ediliyor. Bu anlamda her yıl yurt dışına ciddi oranda döviz kaybı oluyor. Amacımız yüksek verimli çeşitlerin üretimde kullanılmasıyla ithalatın azaltılmasıdır. Geliştirdiğimiz türleri çiftçiler üretmeye başladı. İyi sonuçlar da alındı. Tanıtım için tarla günleri gerçekleştiriyoruz. Üreticiler yerinde bunu görüyor. Balıkesir'de yaptığımız tanıtımda çok sayıda çiftçi önümüzdeki yıl ve yıllarda yerli türleri üreteceğini belirtti. Üreticilerimiz genellikle serpme ekim yapıyor. Serpme ekimde kültürel uygulamalar tam olarak yapılamıyor. Yabancı otlar ayıklanamıyor, bitkilerin çok sık gelişmesinden dolayı zayıf gelişiyor. Ayrıca gübreleme düzgün yapılamıyor. O nedenle serpme ekim yerine makineli ekimi öneriyoruz."
04.08.2014