Yeni çiğ süt fiyatları Ulusal Süt Konseyi tarafından 17,25 tl olarak açıklanmıştır.Bugüne kadar süt üreticisine hakkettiği bir fiyat verilmemiştir. Sürekli süt sanayicisi kollanmıştır. Süt fiyatları baskı altında tutularak bu sorunu çözmek mümkün değildir . Anlamakta zorlandığımız durum şudur : Türkiye'de herşey serbest piyasa koşullarında değerlendirilip fiyatlandırılmaktadır.Süt sanayicisi paket sütü ve süt mamüllerini kimseye sormadan kendi taktir ettikleri fiyatlarla satışa sunmaktadırlar.
Konu köylünün ürettiği çiğ süte gelince köylünün sütünü istediği fiyata satılmasının önüne geçilip belirli aralıklarla kendilerinin belirlediği zamanda ,taktir ettiği fiyatlara köylünün sütünün fiyatını belirlemektedirler.Süt üreticisi köylüler haklı olarak şunu bize söylüyorlar. "Ben köylü olarak ürettiğim sütün fiyatını kendim belirlerim benim süt fiyatlarım üzerinde süt sanayicisinin veya başka bir gücün baskı kurup fiyat belirlemesi beni süt üretemez , hayvancılık yapamaz bir duruma zorlamaktadır". Herşeye gelince serbest piyasa kuralları geçerli , köylünün sütünün fiyatına gelince kominist sistemden daha baskıcı bir anlayışla benim ürettiğim süt fiyatları baskılanmakta ve gerçekçi bir fiyatta satılmasının önüne geçilmektedir.Süt üreticisi köylü bu baskıcı politikanın son bulmasını beklemektedir.Bu kafayla gidilirse bu ülkede süt üretecek çiftçi bulunamaz hale gelecek , sanırım süt sanayicisi Bulgaristan'dan çiğ süt ithal etmek zorunda kalacak.
Köylünün süt fiyatını belirleme yetkisi sadece köylülerden oluşan süt üreticilerinin oluşturduğu bir yapı tarafından belirlenmelidir.Ülkemizde baş gösteren müzmin et sorununda Türkiye'de uygulanan düşük süt fiyatı politikası baş sorumludur bu politikayı uygulamaya sokanlar bunun vicdani sorumluluğundan kaçamazlar.Et yemeden yeteri kadar protein alamadan büyüyen bir yeni nesille karşı karşıyayız . Çocuklarımızın zihinsel ve bedensel gelişimini derinden olumsuz bir şekilde etkileyen beslenme probleminden derin endişe etmekteyiz.
Süt sanayicisi holdinglerin daha fazla para kazanma hırsıyla Türkiye genelinde süt fiyatlarını düşük rakamlarda tutulması milletimizi sağlıklı beslenme konusunda yeteri kadar hayvansal protein alamama konusunda büyük bir tehlikeyle karşı karşıya bırakmıştır. Türk milletinin daha fazla kaybedecek zamanı yoktur.Hayvansal üretimi şahlandıracak adaletli projelerin ve çözümlerin takipçisi olacağız.
Türkiye genelinde kooperatifcilik özendirilmeli ve teşvik edilmelidir.
Çiftçilerin ürettiği sütler kooperatifcilik çatısı altında oluşturulan süt fabrikaları ve mandıralar tarafından toplanıp işlenerek satış kooperatiflere ait satış noktalarında doğrudan tüketiciye uygun fiyatlar belirlenerek satılmalıdır. Devletimiz bu kooperatifleşmeye ciddi destekler sağlamalıdır.İzmir'de Tire Süt Kooperatifini bu projeye örnek olarak gösterebiliriz.O bölgede hayvancılığın lokomotifi olan bu kooperatif yakınen incelenerek Türkiye genelinde örnek olacak kooperatifler kurulmalıdır.Avrupada olduğu gibi bu işin çözümü kooperatifcilik çatısı altında çözülecektir.
Cumhurbaşkanımız , Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve
Sayın Tarım Bakanımız , İbrahim Yumaklı süt sorununa vakit çok geç olmadan el koymalıdır.
Açıklanan bu fiyata Türkiye genelinde bir kısım mandıracı ve süt toplayan firmalar uymamaktadır. Çiftçinin ürettiği çiğ sütü daha aşağı fiyatlara satın almaktadırlar hatta Adana Karaisalıya bağlı Beydemir Köyünde yeni öğrendiğim fiyat 12 tl dir , Çatalan Köyünde 10,75 tl dir. Bu fiyatlara süt toplanmasının önüne geçilip cezai müeyideler uygulanmalıdır. "Açıklanan süt fiyatlarına uymayan mandıralara ve süt toplayan firmalara karşı cezai yaptırımlar uygulanmalıdır" Herşeyden önce zor şartlarda üretim yapan cefakar çiftçilerimizin üretim şevki kırılmamalıdır. 30 - 31 Ocak 2025 de Tarım Şurasına delege olarak Torunoğlu Tohumculuk adına katıldım. Bu besleme programını şurada gündeme getirdim kayıtlara geçirilmesini sağladım , ayrıca Tarım ve Hayvancılığın birçok konusunuda gündeme getirdim .Burada gönül isterki ulusal süt konseyi 2025 yılında çiğ süte daha iyi bir fiyat açıklasın.
Çiftçiyi ayağa kaldıracak üretilen sütün maaliyetini azaltacak karlılığı ciddi şekilde artıracak bir projeden bahsedeceğim.
Bilindiği üzere yemin 2 bileşeni vardır.1.si protein ,2.si enerjidir . Sulu arazisi olup silajlık soya ve silajlık mısır ekme imkanı olan hayvancılık yapan çiftçilere biz Torunoğlu Tohumculuk olarak bu 2 yem bitkisinin öncelikle ekilmesini tavsiye etmekteyiz.Silajlık soyada %18 ve üzerinde hamprotein bulunmaktadır . Süt veren bir büyükbaş hayvana 10 kg ve üzeri soya silajı verildiğinde soyadan protein karşılanmış olur.Ayrıca 10 kg ve üzeri mısır silajı verildiğinde mısırdanda enerji temin edilmiş olunur.İnek başı 100 gramda bu karışıma mineral madde ilave edilir.Bu şekilde bir besleme programıyla süt üreticisi çiftçi %80 en az kesif yemden , fabrika yeminden kesin olarak kurtulmuş olur . Dolayısıyla süt üretimi yapan çiftçi yüksek yem fiyatlarından kurtulduğu için daha çok kazanca ulaşır ve mutlu olur. Sonuç olarak kazancı artan süt üreticisi hayvancılık yapması sürdürülebilir olması bu yöntemle garantiye alınır çiftçilerimizin ineklerini kestirmelerinin önüne geçilmiş olunur.
Tarım şurasında konuyla ilgili gündeme getirdiğim öneri şu şekildedir:
TİGEM’lerimizde yem bitkisi ekimi yapılıp yem bitkisi üretme imkanı olmayan çiftçilere dağıtılmalıdır. Bilhassa Silajlık Soya ekilip , Soya Silajı yapılarak çiftçilere dağıtılmalıdır. Silajlık soya hayvancılık yapan çiftçileri %80 oranında yem masrafından kurtarır. Yemin 2 bileşeni vardır . 1,si protein , 2,si enerjidir. 1 büyükbaş hayvana 10 kg ve üzeri soya silajı verildiğinde soyadan protein alınır , 10 kg ve üzeri mısır silajı verildiğinde mısırdan da enerji alınır , 100 gramda hayvan başı mineral madde ilave edilir , bu şekilde bir beslenme programıyla çiftçi yemden %80 oranında kurtulmuş olur. Çiftçilerimiz silajlık soya ile yüksek yem maaliyetinden kurtulmuş olurlar. Tigemlerimizin yem bitkisi üretip çiftçilerimize satış yapması hayvancılığımız açısından büyük önem arzetmektedir.
https://www.torunoglutohum.com/slajlik-soya-fasulyesi-tohumu.html
Yukarıdaki linkten silajlık soya tarımı ve üretimi hakkında detaylı bilgi alınabilir.
Torunoğlu Tohumculuk , Veteriner Hekim Cengiz Torun
0532 266 40 41 - 0322 239 88 08
Süt Üretiminin Güçlüklerini Aşma Yolları
Türkiye’de süt üreticileri, yüksek maliyetler, düşük fiyatlar, hastalıklar, altyapı eksiklikleri ve pazarlama sorunları gibi birçok zorlukla karşı karşıya kalmaktadır. Bu sorunların aşılması için devlet, üreticiler ve özel sektörün birlikte hareket etmesi gerekmektedir. İşte süt üretiminde yaşanan güçlükleri aşmanın etkili yolları:
1. Girdi Maliyetlerini Düşürmek
Yem Üretimi Desteklenmeli:
Yerli yem üretimi artırılarak ithal yeme olan bağımlılık azaltılmalıdır.
Çiftçilere uygun fiyatlı yem temin edilmesi için devlet destekleri artırılmalıdır.
Yem bitkileri üretimi teşvik edilerek yem maliyetleri düşürülmelidir.
Enerji ve Su Maliyetleri Düşürülmeli:
Süt üreticilerine düşük maliyetli enerji ve su kullanımı için teşvikler sağlanmalıdır.
Yenilenebilir enerji sistemleri (güneş panelleri gibi) desteklenerek üreticinin giderleri azaltılmalıdır.
2. Süt Fiyatlarında İstikrar Sağlamak
Devlet Müdahalesi ve Destekleme Alımları:
Üretici mağdur edilmemesi için taban fiyat politikası oluşturulmalıdır.
Süt fiyatlarının aşırı dalgalanmasını önlemek için devlet belirli dönemlerde alım yapmalıdır.
Kooperatifleşme ile Üreticiyi Güçlendirmek:
Küçük üreticiler bir araya gelerek güçlü kooperatifler kurmalı, aracıların fiyat manipülasyonlarını önlemelidir.
Kooperatifler sayesinde üreticiler doğrudan tüketiciye ulaşabilir ve gelirlerini artırabilir.
3. Hayvan Sağlığı ve Verimliliği Artırmak
Veterinerlik Hizmetlerinin Yaygınlaştırılması:
Ücretsiz veya düşük maliyetli veteriner hizmetleri sunulmalıdır.
Aşılama ve hastalık önleme çalışmaları artırılmalıdır.
Genetik Islah Çalışmaları:
Yüksek verimli süt ineklerinin yetiştirilmesi teşvik edilmelidir.
Yerli ırklar korunarak verimi artıracak yöntemler uygulanmalıdır.
4. Soğuk Zincir ve Süt Kalitesini Koruma
Süt Toplama Merkezleri Kurulmalı:
Küçük üreticiler için süt toplama merkezleri oluşturulmalıdır.
Çiftçiler sütü daha uzun süre muhafaza edebilmelidir.
Soğuk Zincir Yatırımları Artırılmalı:
Soğutmalı süt tankları yaygınlaştırılmalıdır.
Nakliye sırasında sütün bozulmasını önlemek için lojistik destek sağlanmalıdır.
5. Pazarlama ve Satış Kanallarını Geliştirmek
Dijital Platformlar Kullanılmalı:
Üreticilerin süt ürünlerini doğrudan satabileceği dijital platformlar kurulmalıdır.
Yerel ve Uluslararası Pazarlara Açılım:
Süt ve süt ürünleri ihracatına yönelik teşvikler artırılmalıdır.
Türkiye’nin süt ürünleri markalarının uluslararası pazarlarda daha fazla yer alması sağlanmalıdır.
6. Devlet Desteklerinin Artırılması
Üreticilere Daha Fazla Finansal Destek Verilmeli:
Düşük faizli kredi ve hibe desteği sağlanmalıdır.
Süt üreticilerine yönelik teşvikler zamanında ve düzenli ödenmelidir.
Sigorta ve Risk Yönetimi Uygulamaları:
Üreticinin olası hastalık, doğal afet ve piyasa dalgalanmalarına karşı korunması için süt hayvancılığı sigortaları yaygınlaştırılmalıdır.
Sonuç
Süt üretiminin güçlüklerini aşmak için girdi maliyetlerinin düşürülmesi, hayvan sağlığının korunması, süt fiyatlarının istikrara kavuşturulması, pazarlama desteğinin artırılması ve devlet teşviklerinin güçlendirilmesi gerekmektedir. Bu adımlar hayata geçirildiğinde, Türkiye'de süt üretimi daha sürdürülebilir ve kazançlı hale gelecektir.
17.02.2025